Bir atasözü derki; tekerlek kırılınca, yol gösteren çok olur. Boşanmış insanlar için ‘cuk’ oturan bir laf bu... En azından benim için... Tekerlek kırıldı, dolayısı ile etraf yol gösteren dolu. ‘Ben erkeklerin kitabını yazdım kızım’ şeklinde olaya müdahil olup akıl veren mi ararsın, ‘Kızzz, çok harika bir arkadaşımız var, boyu boyuna, huyu huyuna’ diyerek benim gibi el kadar kadını iki metre boyunda çam yarmaları ile tanıştırmaya kalkanlar mı... 'Yahu ben böyle iyiyim, çocuklar, iş, zaman yok zaten' desem de nafile... İçlerine bir türlü sinmiyor. On dakika sonra, bana çektikleri nutukları unutup, kocalarından dert yanmaya başlıyorlar ama yapacak bir şey yok. Kafamıza yazılmış bir kere; yalnızlık Allah’a mahsus... Üçüncü bir grup daha var ki; onlar konuya bilimsel yaklaşıyor: kitap hediye ediyorlar. Akıllarından geçen gizli mantra şu; bu vakte kadar bi bok olamadın, al şu kitabı oku, adam ol... Bu akşam onlardan birini tüm iyi niyetimle okumaya çalışıyordum. Kitabın adı;