Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayrullah, kır ağzını...

Geçen hafta benim sarı saçlı, mavi gözlü, güzeller güzeli, minicik, nazecik, baldan tatlı, dünyalardan gıymatlı kızım, ağlayarak geldi. Sebep?Kalbini kırmışlar. Dersanedeki arkadaşlarından biri önce çıkma teklif etmiş, benim yavrum bu teklifi kabul ettikten birkaç gün sonra da ‘ben seninle sadece Facebook’a yazmak için çıktım’ demiş... Bak, bak, bak... sıpaya bak... ben ölümleri göze alıp doğurayım, büyütmek için saçımı süpürge edeyim, sonra içinde, gelecekte kelimenin tam anlamı ile öküz olmak potansiyelini barındıran bir sığır yavrusu çıksın gelsin, gözünün yaşını sel gibi akıtsın... Olacak iş mi şimdi bu? Tamam kabul ediyorum, o sıpalak da bir anne kuzusu... üstelik sadece dokuz yaşında... ama kızımı öyle salya sümük ağlarken görünce içimden geçen tek duygu, git şu çocuğu bul, ağzını burnunu kır, oldu.. Ne yalan söyleyim... Arkadaşlarımdan birinin bu gibi işler için bir önerisi var. Gerek kendi çocuklarımızı, gerek başkalarının çocuklarını döverek, salon kadını, meslek sa