Geçen kışı, Steve Jobs’ın biyografisini okuyarak geçirdim. Bu biyografi sadece beni değil, bildiğiniz gibi dünyanın büyük bir kısmını salladı. Gerçi bu sallanışta, kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur, kavramının ne kadar etkisi var, bilemiyeceğim. Ama genel olarak iyi kotarılmış bir kitaptı. Steve Jobs’ı kötüler gibi yaparken, aslında başkalarının hayatını zindan eden kişilik özellikleri olmasa hiçbirimizin Iphone’u olamayacağını herkesin kafasına gayet net bir şekilde sokmayı başardı. Bir anlamda Steve bu kitap sayesinde, öldükten sonra tekrar vaftiz oldu, yaşarken işlediği günahlardan arındı. İtiraf ediyorum, ben de kitaptan çok etkilendim. Hatta onu kitaplığın raflarından birine koymak yerine, başucumdaki komodinin üzerinde tutmaya devam ettim. Dün gece, arkadaşlarımdan birine yazacağım bir not için kitabı tekrar açtım. Aklımda kalmayan bir rakamı bulmak için... Birkaç bölümü taradım, rakamı buldum, kitabı kapattım ve bir anda kendimi bu kitaba neden bu kad