Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Koshmak, Koshmak, Koshmak İstiyorum...

Dışarda Güneşş, Begonviller Parlıyorr, Koshmak, Koshmak, Koshmak İstiyorum Dadıcığımm... Yukarıdaki cümle, Hendân (Bergül Uz)  tarafından yazılmış bir facebook durum bildirme cümlesidir. Söz konusu statüs 28 Temmuz 2009 saat 10:00’da açılmış, 29 Temmuz 2009 18:06’da kapanmıştır. Oynayanlar; Murat Uz: Arap Dadı, Anlatıcı, Kâmran, kendisi. Bergül Uz: Hendân, kendisi. Gülfem Karaer: Fransız Mürebbiye’den bozma Dadı, Editör, kendisi. Durum Güncelleme (Bergül Uz): Dışarda Güneşş, Begonviller Parlıyorr, Koshmak, Koshmak, Koshmak İstiyorum Dadıcığımm... Ve yorumlar: Arap Dadı (Murat Uz) : Kojjmayinn diyurum jijee!!! Düjejekjiniiiijjj !! Jonra bey bana kıjacaakkk...! Hendân (Bergül Uz) : Niçinn, niçinn öyle diyorzun dadıcığım? Oyza ben ne kadar bahtiyarım bir bilzen.. Dadı (Gülfem Karaer) : Küçük hanım, birazdan piyano hocanız burada olacak. Lütfen kendinize çeki düzen verip müzik odasına geçiniz. Biliyorsunuz musiki astımınıza iyi geliyor... Hendâ

Yeni Başlayanlar İçin New York rehberi

New York bir şehirden çok, bir soğana benzer... Birbiri üstüne sarmalanmış pek çok katmandan oluşur. Bir şehir görüntüsü altında, pek çok şehir New York'ta alt alta, üst üste, yan yana, diz dize yaşar. New York uzaktayken özlenen, yanındayken yoran ve bıktıran, ayrılınca hüzünlendiren bir şehirdir. İnsan bir giderken, bir dönerken sevinir. Ama kendi toprağına ayak bastığı andan başlayarak, acaba ne zaman tekrar giderim, sorusunu sormayan fani, neredeyse yoktur. En iyisi bu kısır döngüye hiç girmemektir. O yüzden New York'a gitmeye karar vermeden önce ‘acaba bana ne tür bir rahat battı’ sorusuna tatminkâr bir cevap bulmak önemlidir. Cevap yoksa, bu yazıyı okumaktan vazgeçin. Ama New York işine bulaşmayı, kendinize, kimsenin tesirinde kalmadan, tamamen özgür iradenizle ve aklınız başınızda olarak reva gördüğünüze karar verirseniz, okumaya devam edebilirsiniz. Sonuçta hayat sizin, keyif sizin… New York üst üste bir çok şehirden oluşur demiştik. Bu yüzden herkesin New York

Mimar Mendizebal

Beni yakından tanıyan arkadaşlarım bilir, vizyona giren filmleri, yayınlandığı tarihten 20 yıl sonra seyretmek gibi bir özelliğim vardır. Ama bu yazının konusu, benim kahrolasıca özelliklerim değil. Sizin yıllar önce seyrettiğiniz, muhtemelen unuttuğunuz birkaç filmin bana hissettirdikleri… Dünden beri üç tane film izledim; You’ve got mail, Two weeks for Love ve Terminal… Üçü de hani derler ya,  insanın yüreğini ısıtan cinsten filmler… Terminal az önce bitti. Filmlerin jeneriklerini de izlerim ben. Yirmi sene geriden gelince, böyle oluyor demek ki… Dibine kadar izleyim de, açığı biraz daha kapatayım istiyorum herhalde aklımca.  Bugün salonda berjer koltuğumda oturmuş, ayaklarımı önümdeki İngiliz country tarzı deri sehpama uzatmış vaziyette Terminal’in jeneriğini izlerken ve filmin ruhumda bıraktığı lezzeti dinlerken, bazı filmlerin neden içimi bu kadar acıttığını, serinlettiğini, çoşturduğunu veya bana insan olduğumu diğerlerinden bu kadar farklı bir şekilde hissettirdiğini d

Atın beni denizlere

Dün bu umutsuz halimi gören Gaye ‘gri at’ın senden çok uzaklara gitmiş’ dedi… Ayrıca süne’m artık benimle birlikte değilmiş. Süne, Şaman inancına göre insanın ruhu oluyor. Biz süne’yi ortadan az uzun, kahverengi, etine tombul bir böcük olarak bilirdik, ama öyle değilmiş işte… İnsanın ruhuymuş, O’nu O yapan her şeymiş… Gerçi süne ruhsa, gri at neydi? Asıl gri at ruh diye biliyorum ben ama Gaye şimdi hem süne’yi, hem gri at’ı aynı cümle içinde kullanınca, işin içinden çıkamadım. Bir daha Asu anlatırken, can kulağı ile dinleyim bari. Gerçi bir önceki seferlerde de can kulağı ile dinlemiştim ama akıl yarım olduğu, için kafa bu kadar bastı demek ki… Gaye benimle dalga geçti dün. Senin gri at, İtalya’da kaldı, dedi… Bende ‘bavula sokamadık, naparsın’ dedim… Permesanlardan yer kalmadı. Aman ne komik… Gaye ile aynı duaları ediyoruz. Eğer O’nun duaları kabul olur da, benimkiler olmazsa, kendi çapımda ilk ‘kul isyan hareketi’ni başlatmaya karar verdim. Bunu Gaye’ye de söyledim.