Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İ Salone Del Mobile... Gitsen bi türlü, gitmesen başka türlü...

14 Nisan 2015 Salı Gün 4; Geldi ayın 14'ü, kız saçını kim ördü… Saat 6:45 Bugün fuar günü. İrem, gündelik duşunu mutlaka sabahları yapıyor. Bizim oda, banyonun yanında… Ve sanıyorum aradaki duvar kağıttan. Çünkü banyodaki her türlü sesi odanın içinde duyuyoruz. Saat 9:30 Fuar alanına geldik. Kapılardan yüzlerce insan geçiyor. İnanması güç ama, bunların hepsi mimar. Bu kadar çok mimarı bir arada görmek değişik bir his veriyor. Resim 33: İşte bunlar hep mimar… Saat 14:00 Öğle yemeği için, bizden ayrı dolaşan İrem ile buluştuk. İrem’de basın kartı var.  Daha ayrıcalıklı geziyor fuarı… O yüzden bizim gibi fanilere takılmamayı tercih ediyor. Bize su bile vermediler, ona her yerde kahve ikram ediyorlar. Bütün salonların açıldığı  ortak koridorda, bin bir zorlukla kıçımızı koyacak bir bank bulduk. Öğle yemeği niyetine, sabah Stazione Centrale’deki ailemizin pastanesinden aldığımız sandviçlerimizi yiyoruz.

Como'da olan, Como'da kalır...

13 Nisan 2015 Pazartesi Gün 3; Como yollarında... Saat 7:00 Geceleri yorgunluktan o kadar kıpırdamadan uyuyoruz ki, sabah kalktığımızda illaki bir tarafımız tutulmuş oluyor.  Böylece, bir önceki gün aşırı hareket etmekten mütevellit ağrılarımıza, bir sonraki günün sabahında yenilerini ekleyerek uyanmış oluyoruz. İrem’in alarmı ‘a riva, a riva’ diye bağıran bir adam sesiymiş. Bu sabah bizi o uyandıracaktı. Dolayısı ile alarmı çaldı. Ben, yan dairedeki mimarlar, bizimle gösterişli bir şekilde tanışmak istiyorlar zannettim. Özlem ve Gaye’de eve birileri girdi sanmışlar. Sonuçta hepimiz korktuk. Allah’tan alarm çaldığında, uyanıktık da, korkmakla kaldık. Yoksa akıl oynatması şeklinde daha ciddi sonuçlar olabilirdi. İrem yan dairedeki mimarlardan birini sabah balkonda görmüş. Başka mimar arayışına girelim, diyor. Saat 9:00 Stazione Centrale’deki pastaneden kruvasanlarımızı aldık. Bu sefer çay da var. Ben arka koltukta ayaklarımı uzatmış oturuyorum. Bu arabayı kullanma

Annem'e Söylememeniz Gereken Gezi'nin İkinci Günü...

12 Nisan 2015 Pazar Gün 2; Kızlar, bu Verona taa niredir… Saat 6:50 Uyandık… Ayaklarımız mezbahaya verilecek kıvama gelmiş. Ben gece yatmadan önce ağrı kesici içmiştim. O yüzden biraz daha iyiyim. Ev sahibimiz, yanımızdaki daireyi kiralayanların da mimar olduğunu söylemişti. Sabah uyandığımda, Gaye’yi balkona çıkmış, yan daireye doğru ‘mimarlar, mimarlar’ diye bağırırken buldum. Sonra uluslararası dolaşımda olduğumuzu hatırladı ve seslenişini ‘architects, architects’ olarak değiştirdi. Resim 8: Evimizin balkonu… Arkada hayal meyal görünen yeşil ahşap kapılar, diğer mimarların balkonu… Evden çıkana kadar saat 8:00 oldu. Böylece Özlem’in çok geç hazırlandığını da öğrenmiş olduk. Saat 8:00 Milano sokakları kazan, biz kepçe kiralık araba arıyoruz. Önce yol üstündeki Europcar’a gittik. Son arabayı, önümüz sıra dükkana giren adam aldı. Bir gayret, Hertz’in Stazione Centrale’deki bürosuna yürüdük. İstasyon

Annem'e İtalya'da gezdiğimi söylemeyin... O beni Milano'ya fuara gittim sanıyor...

11 Nisan 2015 Cumartesi Gün 1; Yoldayız...  Ordayız, burdayız, şurdayız. Resim 1: Havaalanı’nda biz… Bugün Gaye, İrem, Özlem ve ben Milano’ya gidiyoruz. Saat 11:00 Şu anda uçaktayız. Çocuklara teyzem bakıyor. Kısmetse altı gün sonra dönücez. On sekiz no’lu koltukta yan yana oturuyoruz. 18 ABC İrem, Özlem ve Gaye, 18 D ben… Benim yanımda iki tane adam oturuyor. İlk başta adamları İtalyan zannettik. Hatta genç olanı bana sakız ikram ettiğinde ‘bir İtalyan bana ilaçlı sakız ikram etti’ diye bayağı sevindim. Ama sonra adamların Arap oldukları ortaya çıktı. İyi ki sakızı almamışım. Az önce hostesler yemek servisi yaptılar. İrem özel yemek siparişi vermiş. O’na 'seafood' geldi. Şahsen aklıma, bilet alırken özel yemek sipariş etmek hiçbir vakit gelmemişti. Bu yüzden İrem, karides salatası, ızgara levrek ve beyaz şaraptan oluşan yemeğini yerken, biz diet cola ve köfteye talim ettik. İrem’e, fa