Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Babamdan Yaşamayı Öğrenmiştim, Şimdi de Ölmeyi Öğreniyorum…

Babamın çocukluğunda, Samsun’da Çakal Ali denilen bir adam yaşarmış. Çakal Ali’nin işi kamyonculukmuş. Bir gün, Samsun Valisi’nin makam arabasının iki yanındaki küçük direklere takılmış Türk bayraklarını görmüş. Hemen arastaya koşmuş, kendi kamyonunun kasasının sağına ve soluna, yarım parmak su borusundan, birer metre uzunluğunda direkler kaynattırmış. Takmış bayrakları, fır fır ortalıkta dolanmaya başlamış. Çakal Ali, Vali’nin makam arabasına özenip, kamyonuna bayrak direği taktırdığında, takvimler 1950 senesini gösteriyormuş. O yıllarda, memlekette lastik kıtlığı varmış. Lastik o kadar zor bulunan, o kadar kıymetli bir nesneymiş ki, kamyonları, sadece lastiklerini sökmek için çalıyorlarmış. Bu yüzden muavinler, geceleri evlerinde sıcak yataklarında yatmaz, kamyonun içinde sabahlarlarmış. Fakat, alınan bütün önlemlere rağmen, Çakal Ali’nin kamyonu çalınmış. Birkaç gün sonra, bütün lastikleri sökülmüş kamyonu, ormanda, takozların üzerinde bulmuşlar. Çakal Ali  ‘geçmiş olsun’ diye