Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biyopsi

Salı günü Nişantaşı’na, biyopsi’ye gittim. Öğle yemeğinden sonra kahvemi içtim,  çantamı aldım, ‘arkadaşlar benim biyopsiye gitmem lazım, gelene kadar siz yerimi tutun’  dedim ve  arabama bindim, gittim. Bu, son beş aydır girdiğim ikinci biyopsi... İlkbahar’dan beri,  vücudumun kendi haline bırakırsak kanser olmayı kafasına koymuş bir parçası ile cebelleşiyorum.  Başarırsam, ailemiz için ikinci ‘erken teşhis, hayat kurtarır’ vakası olacak. Babama da böyle olmuştu. Akciğer kanserinden kıl payı sıyırdı. Şimdi sıra bende. Huyumuzun benzediği yetmezmiş gibi, kaderimiz de benzedi... Veya huyumuz benzediği için, kaderlerimizi aynı yöne biz sürükledik. Çünkü babama göre, ikimizin olayında da sebep biyolojik değil, konjonktürel... Gidişatın zorlaması ile kanser olduğumuzu söylüyor. Artık neye, niçin ve ne kadar çok üzüldüysek... Bir yerde bünye dayanamıyor ‘yeter kardeşim, benden bu kadar’ deyip bağışıklık sistemini kapatıyor. Bağışıklık sistemi kapansın ki, fişi toptan çekebilsin. Kan