(Toskana’nın Bağları V. Bölüm) Beşinci yazıya geldiğime göre, kuvvetle ihtimal, bu İtalya’da beşinci günümüz... Yoksa değil mi? Gerçi farketmez. Bu yazıları yazmak için, masama oturduğum zaman, kendimi daha önce yıllarca orada yaşamış gibi hissediyorum. Sanki bir kaza olmuş, uçağımız Floransa’ya düşmüş, kurtarma ekipleri gelene kadar Floransa adasını keşfetmeye çıkmışız, bizden önce orada yaşamış insanların bıraktıkları izlerin arasında dolaşmışız gibi bir hissim var. Veya binaların güzel, sokakların düzgün, renk uyumunun hakim ve erkeklerin yakışıklı olduğu bir paralel evrene geçmişiz, bir süre sonra binaların çirkin, sokakların yamuk yumuk, renk uyumunun boktan ve erkeklerin ecüş bücüş olduğu kendi dünyamıza dönmüşüz gibi hissettiğim vaktilerde oluyor... Yani ne olup bittiğini bende tam olarak bilemiyorum. İtalya gezisinden sonra bir eksen kayması yaşadığım doğru... Ama o kadar... Konunun gerisi halen bir sır perdesinin arkasında durmakta... Kaçıncı günde olduğumuzdan bağ