Dün gece Candan Erçetin konserine gittik.
Gözünüzde canlandırmanızı istediğim sahne şu;
Sahnede, etekleri püskül püskül sallanan elbisesinin içinde zıplayan, çıplak ayaklı bir kadın
var... Seyirci sıralarında oturması planlanan herkes ayakta... Yağmur bardaktan
boşaltılırcasına yağıyor. Sahneyi tarayan takip ışıkları, yağmur damlalarına
takılıyor, yer yer geçemiyor. Çünkü gökyüzünde ışıkla açılmış tüm koridorlar,
sel altında... Bu sırada orkestra, bir daha hiç çalamayacakmış, bu sonmuş,
yarın yokmuş gibi tam gaz ‘Kalenin Bedenleri'ni çalıyor... Ve itfaiye hortumundan sıkılır gibi yağan sağanağın
altındaki insanlar, bir yandan saçlarından akan suları ellerinin tersi ile siliyor bir yandan da 'koyverin gidenleri' diye çığırarak göbek
atıyorlar...
Biz de bu sahneye kendimizce katkılarda bulunduk. Ben,
yerden alıp göğe vuran, gökten alıp yere indiren çılgın rüzgar ve deli yağmurun
altında İzmir it’i gibi titreyen seyirciye ‘buz gibi su, alaska, frigo’ satan
çocuklara ‘keşke buz da satsaydınız’ dedim. Murat da yanımızdaki koltuklara oturmak için izin
isteyen aileye ‘take your own risk’ dedi... Şahsen ben kendisini bu duyarlı
davranışından ötürü konserden sonra kutladım. Zira bizimle teşrik-i mesaide
bulunmak kalıcı algı kapanmasına yol açabiliyor... Bu anlamda, bizi
tanımayanları balatayı yakmadan bilgilendirmek bir vatandaşlık görevi...
Dün gece ayrıca ‘siz kimsiniz? Herkes gelip size birşeyler
soruyor. Önemli biri misiniz?’ sorusunu sorduğumuz kişinin, açıkhavanın
karşısındaki kongre merkezinin güvenlik müdürü olduğunu öğrendik. Bu açık
kalpli yaklaşımımızdan dolayı, güvenlik müdürü de bizimle çok önemli bir bilgi
paylaştı. Akşam yemeğimizi açık hava büfesinden yiyeceksek, sucuk ekmek
almamızın en doğru karar olacağını söyledi.
Kendisi, tüm güvenlik ekibi tam kadro alert durumunda olduğu için, görev
yerini terk edip bizimle konsere gelemedi ama bizde, yapabilse gelirdi gibi bir izlenim bıraktı.
Son olarak, konserde yanımıza oturan ailenin iyi kalpli saf
oğlunu da ‘biz dün gece uyumadık, yeni albümdeki bütün şarkıları ezberledik’
diye kandırdıktan sonra, sırılsıklam ve sürekli gülerek olay mahallinden
ayrıldık...
Sabah kalktığımda ateşim vardı. Şu anda burnum tıkalı...
Geceyarısı sağanak altında göbek attığım için çok pişmanım... Bugün olsa yine
yaparım...
Yorumlar
Yorum Gönder