Yer:
Mar Mimarlık Ofisi, toplantı
odası.
Oynayanlar:
GK-Gülfem Karaer
GG-Gaye Gökalp Akçin
OBEB-Osman Bedrüddin Elliiki Bey (Bundan böyle kısaca OE olarak
anılacaktır.)
Kahramanlarımız ofisin toplantı
odasında öğle yemeği sonrasında kahve ve sigara keyfi yapmaktadırlar. Daha
doğrusu Gaye ve Osman kahve ve sigara keyfi yapmakta, sadece kahve içen Gülfem
ise dumanaltı olmaktadır.
GK- (Heyecanlı bir ses tonu ile) Dün
gece Üzüm ve diğer şeyleri okudum. Şimdi Ryuk battaniyenin üzerine oturmuş,
Üzüm’de Ryuk’un önüne geçmiş ama sanki Ryuk’u korur gibi duruyor. Gözleri de
böyle kocaman açılmış…. (Bunları söylerken, elleri ile de anlatıklarını
destekleyen hareketler yapar)
OE-Adamın kedisi mi var?
GK-Kedisi değil, kedileri var.
İki tane.
OE-Nerden biliyosun?
GG-Akşamları işten çıkınca, kalmaya
Yeşar’a gidiyor ya, ordan biliyordur…
OE-Dalga geçmeyin bi dakka…
Kedilerin gerçek olduğunu nerden biliyosunuz..
GK-Nasıl nerden biliyoruz ya, resmi
var kedilerin.
OE-Ya adamın kedisi değillerse… Hemen
nasıl inandınız ki?
GG-Valla o kadarını bilmiyoruz
Osman… Böyle, adama karşı bir sıcaklık duyduk içimizde… (Bu sırada tonlaması
Feriştah Yenge’yi andırmaktadır) Güvenesimiz vardı herhalde…
GK-(acıklı bir ses tonu ile) Galiba
birilerine güvenmek ihtiyacındayız Osman…
Bir an sessizlik olur.
OE-Ya kediler photoshop’sa…
GG-Doğru bak. Kedi hiç bulunmayan
bi şey ya… Photoshop olabilirler...
OE-İyi be… ne haliniz varsa
görün.
Osman çıkar, Gaye ve Gülfem
güvenmek ihtiyacının psikolojik kökenleri üzerine bir tartışmaya dalarlar…
Yorumlar
Yorum Gönder