Ben küçükken bilim adamı olmak
isterdim. Sonra her şeyin keşfedildiğini, bana keşfedecek bir şey
kalmadığını düşündüğüm için vazgeçtim. O yıllarda, cilalı taş devrindeki
mağaralar ile, kendi evimizi kıyaslıyordum. Olaya öyle bir açıdan bakınca, hele
de beş yaşındaysan, keşfedilecek her şey keşfedilmiş gibi görünüyor. Büyüdüğüm zaman da yazar olmak
istedim. Ve şu anda, söylenecek ne
kadar anlamlı söz varsa, hepsi daha önce söylenmiş, bana ne söyleyecek, ne de yazacak
bir şey kalmamış gibi hissediyorum.
Kaderim, assolist altında sahneye
çıkan uvertür şarkıcılara benziyor.. Tumturaklı laf etmeyi bir türlü
beceremediğim için, ömrümün sonuna dek, alıntılara güzellemeler yazacağım
anlaşılan. Bu akşamın hariçten gazel konusu da ‘birisine geç kalmak’… Benim
değil, Yaşar Kemal’in lafı… Peki hiç düşündünüz mü, nedir acaba birisine geç
kalmak…
Grey’s Anatomy’nin geçtiğimiz
sezonunda, dizinin senaristi Shonda Rhimes, en bi baş kahramanlardan Derek
Shepherd’ı, trafik kazasında öldürdü. Grey’s Anatomy dünyasında, felçlileri
yürüten, körlerin gözünü açan, ölüyü mezarından kaldıran, ülkenin en başarılı beyin cerrahı Derek, geçirdiği beyin kanamasına gerektiği
gibi müdahale edemeyen beceriksiz bir doktorun elinde öldü. Derek öldükten
sonra, yine kendisi gibi süper bir cerrah olan karısı Meredith Grey hastaneye
geldi. Raporları okuyunca, aslında Derek’in doktor hatası yüzünden yok yere
öldüğünü hemen anladı. Bölümün sonunda, Derek’e müdahale eden andavallı doktor da,
hastayı kendi hatası yüzünden kaybettiklerini, hem de kaybettikleri adamın
Derek Shepherd olduğunu idrak etmek sureti ile kahroldu. Buraya kadar standart
drama dizisi geyiği şeklinde devam eden bölümü benim için unutulmaz hale
getiren şey ise, son sahnede, Derek'in ölüsü ile hastaneden ayrılan Meredith'in, kocasını öldüren genç doktora söyledikleridir. ‘Bütün iyi doktorların hayatında
bir ‘o hasta’ vardır, dedi, Meredith. Seninki de Derek Shephard. Ömrünün sonuna dek Derek
Shepherd’ı nasıl öldürdüğünü unutamayacaksın. Bundan sonra yaptığın her şeyi en az iki defa kontrol edeceksin ve bu, seni iyi bir doktor yapacak.'
Yaşar Kemal, ‘bir gün birine geç
kalır insan ve bir daha hiç kimse için acele etmez’ demiş. Kısmen doğru. Kısmen
diyorum, çünkü insan bir kişiye geç kalmaz aslında. Birçok kişiye geç kalır. Tabiatı
gereği de hep aynı hatayı yapar. Ama omuz silker geçer; beni kaybetti,
kendi düşünsün, ben böyleyim, değişemem, severse beni böyle sevsin ve bunun
gibi bir sürü zırvalarla ve arkadaşlarının gazı ile kendini avutur. Sonra bir gün, yine aynı salak davranışlar
içindeyken, bir insanla karşılaşır. Ama geri zekalının teki olduğu için, kendini
çok özgün sandığı için, yaptığı saçmalıkları karakteri zannettiği için,
bodoslama devam eder. Ve gayet tabii ki, bir çuval inciri daha, daha öncekileri
nasıl berbat ettiyse, öyle berbat eder. Lanet Murphy kanunları gereği, farkındalık anına denk gelen incirler, aksi gibi o güne dek karşısında çıkmış en iyi rekoltedir. Veya çift gerektirir; kendi
yanlışını anlamasının sebebi, berbat ettiği incirin yüksek evsafıdır. O salak
doktor kız, sokaklarda yaşayan evsiz bir adamı aynı şekilde öldürseydi, ömrünün sonuna dek hatırlayacak
mıydı? Ne yaptığını fark etmeyecekti bile. Ama konu Derek Shepherd olunca, gözlerini
ne zaman kapatsa, aklına gelecek bir anısı oldu.
Yine nerden geldim ben buraya…
Çünkü Venüs retrosu var. Venüs retrosunda eski defterler açılır. Ben de Venüs’ü boğada, yükselen bir aslan olarak, kendi gezegenim geri giderken, eski
üzüntülerime karşı daha hassas hale geliyorum. Amma da attım bu arada, gören de astroloji hakkında bir şey biliyorum zannedecek. Üzüntüme dönersek, her şey uzun yıllar öncesinden bir 5
Ocak gecesine başladı. Tarihlerin aklımda kalması da bir çeşit lanet aslında.
Tarihi unutsam, olaylar da, yıllar içinde akıntıya kapılıp gidecekler ama
tarihleri unutmadığım için, kıçtan kara iskeleye bağlı hayalet gemiler gibi
duruyorlar aklımın limanında. O yüzden bu senenin Ocak ayının 5'inden beri üzgünüm aslında. Ama
artık üzüntülerimi de sevinçlerimi de insanlardan saklamanın daha iyi bir fikir olduğunu
öğrendiğimden, gık demeden oturuyorum. Aslında üç gündür uyumuyor olmasam, Venüs retrosu
olmasa ve bir de David Garrett’tan Chopin Nocturne dinlemesem, yine gıklamazdım
ama, ne yapalım oldu bi kere…
Bu kadar yazdım, 5 Ocak’ta ne
olduğunu da yazayım bari. 5 Ocak, benim kendi Derek Shepherd’ımı kaybedişimin
yıl dönümü… Ama bende anlayış kıtlığı olduğu için, Derek’i nasıl kaybettiğimi 7 yıl sonra çabucak anladım. Aslında tek bir cümle söylemiştim. Sonra her
şey ‘puf’ diye dağıldı gitti. Hadi ne dediğimi de yazıyım; lütfen söyler misin,
kaç lira ödedin, demiştim. Diyeceksiniz ki bunda ne var. Bazen böyle şeyler
oluyor işte… Bu laf benim açımdan, fani dünyanın pek çok mutluluğuna mal oldu. Ama buna
şaşırmamak lazım. Kimse bize bu dünya adil bir dünyadır demedi ki…
Hadi başka şeylerden konuşalım
artık. David şu anda Brahms'ın Macar Dansını çalıyor. O kadar hızlı çalıyor ki, parça bittiği zaman, eşlik eden sazlar, sadece 'dem' tutmalarına rağmen, rahat bir nefes alıyorlar. Bu arada David Garrett’ın
keman çalma tekniği ile ilgili bir şey daha keşfettim. Kemancılar, yayı
çekerken, çıkan ses çatlamasın diye vibrato yaparlar. Yani tele basan
parmaklarını titretirler. Bu adam isterse, vibrato yapmadan da, hepsinden daha
temiz ses çıkarabiliyor. O yüzden bu kadar hızlı çalabiliyor.
Ah, az kalsın, bir kez Derek Shephard'a geç kalınca, başka biri için neden acele etmediğimizi yazmayı unutuyordum. İnsanın kendisi ile yüzleşmesi ve nerede neyi yanlış yaptığını anlaması dünyadaki en zor şeydir. Bunu yapabilmek için ruhunuzun alt üst olması, içinizin dışınıza çıkması gerekir. Ve hiç kimse, ruhunda, kendini kendisi ile yüzleştirecek kadar büyük bir fırtına koparan birinin ardından, varlığı ile sadece suyun yüzünü dalgalandıranları istemez.
Olay budur yani...
(İstanbul’da, ikibinonyedi senesinin Şubat ayı’nın yirmibirini,
yirmiikisine bağlayan gecesinde, çocuklar uyuduktan sonra, evin salonunda David
Garrett’ın çaldığı caz parçalarından birini dinlerken ve ‘ulan allah kahretsin,
caz da mı çalıyor bu… Artık hiç kurtuluşum kalmadı’ diye düşünürken bitirildi.)
Yorumlar
Yorum Gönder