İnsan eliyle yaratılmış hangi
büyük eserin yaldızını kazısam, altından bir dram çıkıyor.
Kendisi öldükten sonra uçuşu hatırlanan
kuşun altından da, bir yaşındaki oğlunu, velayeti babaya verildiği için, bir
daha görememiş bir anne çıktı.
Asılınca güvenim adaletin koptu
kopacak ipiyle
Ve bütün kente
Parıldayan ışıklarımın yüreğini
parça parça edince onlar
Koyu renk mendiliyle yasanın,
bağladıklarında
Aşkımın çocuksu gözlerini
Ve isteğimin acili şakaklarından
Fışkırdığında kan
Yaşamım artık
Hiçbir şey olmadığında, hiçbir
şey olmadığında duvardaki saatin tiktaklarından başka
Anladım birden yolum yok yolum
yok yolum yok
Çılgınca sevmekten başka
Niyetim iyiydi aslında. Çay
demini alan kadar, internetten birkaç şiirini bulup okuyacaktım Füruğ Ferruhzad’ın.
Kafama sararsa da kitaplarını alacaktım.
Çayın suyu kaynamaktan galiba
bitti. Oysa ben hala ekrana bakıyorum. Füruğ’da gülümseyen fotoğraflarından bana bakıyor.
Bir şey söyle bana
Teninin tüm sevgisini sana
bağışlayan insan
Ne istiyor diri kalma
duygusundan başka?
Bir şey söyle bana
Kıyısındayım pencerenin
Ve güneşle bağlantıda…
Artık biliyorum; benden ne bir şair, ne bir yazar, ne de bir mimar
çıkmayacak. Çünkü gündelik hayatın huzurunu, iz bırakmaya tercih etmiş sıradan ve korkak bir yürek benimkisi…. Peki şikayetçi miyim? Bin kere sorsalar, bir tanesinde
bile istemem bana bunları yazdıracak evlat hasretini.
Sen aşka inanmazdın, sen
inanmazdın
Ben maviye inanırdım
Boynumdaki yorgun damarların
mavisine
Beyaz dalgaları omuzlayan deniz
mavisine
Denizin bittiği yerde başlayan
göğün mavisine inanırdım
Bir de ensemdeki dövmeye
inanırdım;
’Kuş ölür sen uçuşu hatırla’…
Aşk da istemem. Ne kavuşmanın lezzetini isterim, ne beklemenin
heyecanını, ne ayrılığın acısını. Vazgeçmenin kederi yeter bana…
Ve dinlerdin
Ağlayarak akan kanımı
Ve ağlayarak ölen aşkımı
Sen dinlerdin
Görmezdin beni ancak.
Mutfağa gidiyorum ben… Çayın suyu bitti kaynamaktan…
(İstanbul’da, ikibinonyedi
senesinin Şubat ayının on sekizinci günü, çocukları dershaneye bıraktıktan
sonra, bende fırsattan istifade sakin kafa ile çalışırım biraz, diye gelinen
ofiste, neye niyet, neye kısmet, hiç hesapta yokken yazıldı)
Yorumlar
Yorum Gönder